17 Ekim 2010 Pazar
Kazık yemenin tarihçesi 26.08.2009
Sezarcik bir gün ormanda dolaşırken yaralı bir karga bulur.çook sevinir çünkü Yeşilçam filmleri iktidarının bu soylu temsilcisinin entrika dolu bu sektörde güveneceği hiç kimsesi yoktur.Sonunda bir arkadaşı olmuştur,adını karganın brüt ağırlığından esinlenerek "brütüs" koyar.Artık etle tırnak,saçla deri gibi olmuşturlar,yedikleri içtikleri ayrı gitmez.Bir gün Sezarcik Hollywood'u fethetmeye karar verir,kuşatma için bütün hazırlıkları tamamlar.Hazırlıktan kasıt basın açıklaması,arkadan patlatılacak şampanya şişesinin seçimi,koluna takacağı iki güzel kız,bir de yaşlı gözlerini sileceği mendildir.Lakin Sezarcik in mutluluğu kısa sürer,Hain Brütüs kanatları olmasından istifade ederek çoktan kıta değiştirmiş,kontratı Sezarcik ten önce imzalamıştır.Bunu öğrendiğinde Sahra çöllerinde deve üzerinde yolu yarılamakta olan Sezarcik yıkılır,yaşadığı ani şok yüzünden gözleri göremez olur.İntikam hırsıyla yanmakta olan bünyesi,bütün suçu Brütüs e atmaya karar verir.Böylece tarih boyunca kim yaptığı bir iyilik yaptığında marazla karşılaşırsa "besle kargayı oysun gözünü","sen de mi brütüs" cümlelerinden birini kullanmayı tercih eder.Sezarcik şu an ne mi yapmaktadır?"Düşmanımın düşmanı dostumdur" diyerekten kurnaz tilkiyle ahbap olmuştur,tehlikeli sularda yüzmektedir.
Hey dünyalı! ben dostum.17.02.2010
3/4 ü sularla kaplı olan yeşilli,bol mavili gezegen!Tamam,benim etrafımda dönmek zorunda değilsin,Ay'ın sana yalakalık yapıp,istihbarat sağlamasıyla da sorunum yok.Merkür'le Satürn'ü aynı anda idare edebilirsin,çapkınlıklarına da eyvallah.
Ozon tabakanın delinmesi,yeşillerinin yok edilmesi,buz dağının görünen yüzünün yok olması beni gerçekten üzdü,ama kendi problemlerimden ötürü bir türlü vakit ayıramadım sana,özür dilerim.
Arada bir rotanda değişiklik yapsan,zıt kutupları birbirinden uzak tıutsan,manyetizmaya karşı gelsen,bizleri de üzmesen olmaz mı?Bence çok güzel olur,sen bunu bir düşün.
Ben seni sevdim,gerçekten de seviyorum.Tamam Peta'ya katılmamış olabilirim,Greenpeace için kendimi nükleer santrallere zincirlemedim,baz istasyonlarını protesto etmedim.Ama seni içten içe hep sevdim.Sevgili Dün-ya,"dün"'ü dünde bırak, "ya" da bugünü daha da yaşanabilir kıl.Seçim senin.Haydi ben yatayım,her zaman bana tembihlediğin gibi:Güneş balçıkla sıvanmaz,iyi geceler :)
Ozon tabakanın delinmesi,yeşillerinin yok edilmesi,buz dağının görünen yüzünün yok olması beni gerçekten üzdü,ama kendi problemlerimden ötürü bir türlü vakit ayıramadım sana,özür dilerim.
Arada bir rotanda değişiklik yapsan,zıt kutupları birbirinden uzak tıutsan,manyetizmaya karşı gelsen,bizleri de üzmesen olmaz mı?Bence çok güzel olur,sen bunu bir düşün.
Ben seni sevdim,gerçekten de seviyorum.Tamam Peta'ya katılmamış olabilirim,Greenpeace için kendimi nükleer santrallere zincirlemedim,baz istasyonlarını protesto etmedim.Ama seni içten içe hep sevdim.Sevgili Dün-ya,"dün"'ü dünde bırak, "ya" da bugünü daha da yaşanabilir kıl.Seçim senin.Haydi ben yatayım,her zaman bana tembihlediğin gibi:Güneş balçıkla sıvanmaz,iyi geceler :)
11 Ekim 2010 Pazartesi
Kalorifersiz,mutlu,kutlu,Evşen'li bir doğum günü yazısı
Sinir bozucu bir gündü,hem de çoook.Bildiğim,alıştığım her şey rayından çıkmış bir tren gibi onu güzel gözleriyle süzen öküze doğru ivmeli bir hareketle yol almaktaydı.Düzenim sarsılmıştı yani,hem de hiç olmadığı kadar.İçimden kendime bu kadar ağır ithamlarda bulunduğum bir gün daha olmadı galiba o günkü gibi.Türkiye'nin en Doğusundan,florasından koparılan bir çiçek gibi dikilivermiştim İç Anadolunun orta yeri olmasa da ortaya yakın bir yerlerine.Güneşin erken doğmasını beklerken alacakaranlık kuşağında bulmuştum kendimi.Yeni habitatımda ilk günümdü,gerçekten pek bir zordu,ama bir şekilde geçti(Bu noktada girişi fazla uzattığımı farketmiş bulunmaktayım) Neyse işte yurda kaydoluyorum,babam beni yurda bırakıyor,gözlerimden yaşlar süzülüyor falan(hızlı çekim) Sonra odama çıkıyorum ağlamaklı bir surat ifadesiyle.Valizi bir köşeye fırlatıp etrafı izliyorum anlamsız bir şekilde.O sırada kapı açılıyor gözlüklü bir kız dalıyor odaya.Üzerinde bir t-shirt bir de eşorfman altı var -yurt hali anlayacağın-."Hoşgeldin" diyor bana gülümseyerek."Hoşbulduk" demeye halim bile yok..."Ben Evşen" diye kendini tanıtıyor ve annesinin halıları yeni sildiğini ayakkabıyla girmesek iyi olacağını,bir de yardıma ihtiyacım olup olmadığını soruyor.Geçiştirme bir kaç cevap verip,teşekkür ediyorum kibarca.O da yukarıya çıkacağını,bir ihtiyacım olursa çağırmamı tembih ediyor.İlk değerlendirme yapmak bile gelmiyor içimden,mezbahanedeki koyun gibi bir duygudurum içerisindeyim zaten.Öyle geçiyor ilk gecemiz.
Sonra yavaş yavaş silkinip kendime gelmeye başlıyorum,durulmadan sonra dalgalanma evresi yani.Yavaş yavaş tanımaya başlıyorum onu.Kadife gibi bir sesi olduğunu öğreniyorum bir gün,diğer gün el kol hareketlerinden hoşlanmadığını,yurttaki hizmetlilerin yorumlarından annesinin temizlik hastası olduğunu,eski yurt arkadaşından çok çektiğini ve bana da temkinli yaklaştığını farkediyorum.Kestane şekerini de çok sevdiğini öğrendiğimde onunla çok iyi anlaşacağımızı anlıyorum.O da beni tanımaya çalışıyor bu arada,Ramazan dolayısıyla Lider'den elimde profiterol,kaymaklı ekmek kadayıfı,sütlaçla döndüğümü görünce açılan faltaşı gibi gözlerini unutamıyorum.7/24 beraber vakit geçirmeye başlamıştık,tuhaf ama sıkılmak söz konusu bile değildi o süre zarfında.Uyku konusunda bana benzemeye başlamaktan şikayet ediyordu bazen,bazen de yeni oda arkadaşımız hakkında teoriler üretiyorduk birlikte.Böyle böyle geçiverdi 2 yıl,üçüncü yılımız da başlamış bulunuyor.Artık evli,mutlu,huzurluyuz seninle...Ah bir de kaloriferli olsak keşke :) Şu anda ders çalıştığımı düşünürken ben ve gribal enfeksiyona sebebiyet veren virüslerim bu satırları yazıyoruz sana.
Kimsenin bilmediği karanlık dehlizlerimin çoğuna giriş hakkın var senin.Bazen bir Tadelle Bitter,bazen sevdiğim bir türkü,bazen de içten tavırlarınla kazandın o hakları :) Hiç bir zaman sana olan güvenim zedelenmedi,umarım senin için de öyledir.
Erkekler üzerine kurulu hipotezlerimiz teoriye dönüştü seninle,yanılma şansımız yok gibi bir şey.Sivas caddesi yürüyüşleri çok şey kazandırdı bize sanırım :) An itibariyle şunu idrak ediyorum;bu iki-üç yıllık süre zarfında seninle beraber büyüyüp olgunlaştık biz.Birbirimizi gaza getirme konusunda pek bir başarılıydık (bkz:sıcak poğaça). Bütün bunları yapma sebebimiz birbirimiz için en iyisini istememizdi,ama bazen ne yaparsak yapalım olmuyor bazen :)
İyi ki varsın benim Nutella kadar eşsiz emsalsiz arkadaşım.İyi ki hayatıma girmiş o şen sesinle aydınlatmışsın dünyamı...Sözü uzatmadan Facebook'ta birbirimizin duvarına yazdığımız şeylerden alıntılar yaparak doğum gününü kutlamak istiyorum buradan:
Evşen AkşitBeyza Koca: 7 gün 23 saat ne demek ???? Nasııl bir özlemdir bu bilir misin sana duyulan ..... Sadece ve sadece fayans kaplı mekanlarda senden ayrıldığım için olsa gerek şu aniden başlayan yokluğun beni darmaduman etmesin de ne yapsın sorarım sana ??? Şimdi doktor hanım rica ediyorum sizden derdime çareyi de bulun artık .........
Beyza KocaEvşen Akşit: Ne de güzel yazmışsın,ne de mutlu etmişsin sen beni öyle.Ben de özledim ben de resmin var şu an elimde.Sana koşmak isterim,derman yok dizlerimde.Nasıl geçecek şu iki hafta valla çok özledim ben.gitgide daha çok alışıyorum galiba.Nev-i şahsına münhasır güzellik,öpüyorum seni!
Beyza:Beyza KocaEvşen Akşit: Sen doğdun ya,,,,,,,iyi ki doğmuşsun :PPP
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)